René Socca, Nice sokak lezzetlerini deneyebileceğiniz capcanlı bir mekan. Socca, la pissaladiere, beignetler ve niceleri (pun intended)….
Nice mutfağını yani Cuisine Nissarde’yi nasıl tarif edebiliriz? Sanki Arap’ları, İtalyan’ları ve Fransız’ları bir kazana atmışlar, karıştırmışlar ve ortaya Cuisine Nissarde ortaya çıkmış. Akdeniz medeniyetlerinin ortak kültürel kalıtımlarıyla, aslında bayağı eğlenceli bir mutfak oluşmuş. Zorlasak, Akdeniz’in Habil ve Kabil’i Türk ve Yunan’lardan da bir şeyler bulabiliriz. Şimdi, yemeklere pek dalmadan önce René Socca’dan bahsedelim, nedir, nasıldır, nerededir?

René Socca, Eski Nice’in kuzey-uç kısmında yer alıyor. Artık, buradan biraz daha yürüdüğünüzde (batıya doğru sanırım), Nice’in İstiklal’i diyebileceğimiz Jean Medecin caddesine kolayca ulaşabilirsiniz. Konumu güzel.
Fakat, Nice mutfağına ait yemekler çıkardıkları için biraz yoğunlar. Haliyle, turistlerin mekana yoğun bir ilgisi var. René Socca’nın bulunduğu sokağa girdiğinizde çok açsanız, kısa süreli bir anksiyete krizi yaşayabilirsiniz, telaş etmeyin çünkü fena olmayan bir sistemleri var.
Açık mutfak, hızlı servis prensiplerinde oldukları için, 5-10 dakikada Nice lezzetlerine kavuşup, restoranın önündeki masalara oturabiliyorsunuz.

Yemek seçiminizi, sıraya girdiğiniz kısımda yapıyorsunuz, önünüzde kocaman bir yemek sergisi var. Neler var: beignet dedikleri kabak çiçeği kızartmaları (zucchini blossom beignets), aynı şekilde, türlü balıklarla yaptıkları pankolu kızartmalar, socca ve la pissaladiere’ler mevcut, bir de ismini hatırlayamadığım çiğ patlıcandan yapılmış bir yemek vardı. Birçoğunu denedik.
Öncelikle, kabak çiçeğini pankolayıp kızartmaları kesinlikle bir geliştirme. Özellikle ülkemizin kabak çiçeği dolması denen abartılmış ürünüyle karşılaştırdığımızda, insanı mutlu hissettiriyor.
Socca ise, nohut unundan yapılan yumurtalı, yağlı bir krep. Bakır tepsilerde, hatır hutur kesilerek servis ediliyor. Evde, biricik annelerimiz yapsa biraz mırmır edebileceğimiz renksiz bir yemek (yine de fena değil sanki ya). İtalyan’ların da Farinata dedikleri muadil bir yemekleri var.
Ahh, o kapkalın la pissaladiere‘ler. Nice usulü pizzalarımız, 2000’li senelerin başında, Türk hanelerine yavaş yavaş yayılan pizza çılgınlığını hatırlattı bana. Evde yapılan o kalın hamurlu, üstüne ne varsa atalım pizzaları vardı ya, işte onlar. La pissaladiere‘in de bundan farkı pek yok (görünüş lezzetli ama sindirimi zor).
Bu gönderiye eklediğim görselde görebileceğiniz çiğ patlıcandan yapılmış ürün ise beni pek tatmin etmedi, çünkü patlıcanın çiğliği diğer her şeyin önüne geçmişti.
René Socca’nın en dikkat çeken bir noktası da fiyatları. Soccalar ve pankolu beignetletler 2.70, 2.80 euro civarlarındaydı. Yani ortalama 15 euroya iki kişi karnınızı, güzel içeceklerle (ev yapımı şarapları da fena değildi) doyurabilirsiniz.
Bu arada, masalara oturduğunuzda içecek siparişi vermeniz zorunlu.
Lezzet: 7.5
Fiyat: 9.5
L’ambiance: 7