Mucha bir aylık bir mekan olmasına rağmen, şimdiden birçok İstanbullunın dilinde.
Kadıköy, son yıllarda Taksim’in düşüşüyle birlikte gençler için bir “safe haven” noktasına geldi.
Yeldeğirmeni de haliyle hype bir lokasyona dönüştü. “Cihangir of the Poor” yakıştırması yaparım Yeldeğirmeni’ne.
Mucha da bu silsilenin ortasında çok genç, taptaze bir mekan. Bar, restaurant veyahut brasserie denebilir (azıcık kafaları karışık).
Mucha’nın sokağına geldiğinizde ve girişteki kalabalığı gördüğünüzde bir gece kulübüne geldiğinizi düşünüyorsunuz. Eh, bunu içerideki atmosfer de destekliyor, müziğin sesi çok yüksek ve haliyle ortam da gece kulübünü andırıyor. Dekorasyon da buna uygun tasarlanmış.
Uzun süredir görüşmediğiniz arkadaşlarınız ile görüşeceksiniz ya da bir date’iniz varsa Mucha’ya gelmemenizi öneririm.
Mucha’nın alamet-i farikası kokteylleri. Renk renk kokteylleri var; siyah, kırmızı, mor. Siyah olan fena değildi. Favorim balkabaklı kokteyldi.
Başlangıç olarak baconlu patates ve istiridye mantarlı humus denedik. İkisi de fena değildi. En son kalkmadan önce Crème Brûlée denedik o enfesti.
Fiyatlar biraz tuzlu, kokteyller yanılmıyorsam 220 TL, başlangıçlar da o civarda.
Not: İçimden bir ses burasının çok uzun süre varlık gösteremeyeceğini söylüyor.
Lezzet: 7
Fiyat: 6.5 (dolar kuru: 18.83)
L’ambiance: 7












