Kurban Bayramı nedeniyle memleketteyim ve memleket demek benim için köfte ve (anneciğimin) su böreği demek.
Doğrusu bu Kurban Bayramı’nda su böreğini es geçebilirim; çünkü hamur ürünleri ve kendim arasında bir seçim yapmalıyım. Ama köfteye kapım her zaman açıktır (gene de köftesterol seviyeme dikkat etmem gerekli!).
Sağlık kaygılarımı bir kenara bırakırsak, konumuza dönelim. Geçtiğimiz gün, Kırklareli köfte piyasasına son derece hakim olan sevgili ağabeyim Günce Durmaz’ın rehberliğinde, Kırklareli Merkez’de bulunan Durak Köftecisi’ni ziyaret ettik. Bundan bir gün önce de Ahmetbey Bahar Köftecisi’ne gitmiştik. Bahar Köftecisi’nin eski tadı pek kalmamış, sanki köftelere senelerin getirdiği bir rehavet ve özensizlik çökmüştü. Durak Köftecisi ise tam tersine, klasik Kırklareli köftesinin müthiş bir örneği olarak ışıl ışık parlıyordu! Neden?
Evet, et güzel, burası yüzde yüz fakat; ızgara ustası da çok maharetli (zannedersem Sabri Bey). Köfteler optimum seviyede pişiyorlar; ne çok koyu ne de pembeler (hala köfteler hakkında konuşuyoruz). Bu durum da lezzeti arşa çıkarıyor. Hatta öyle ki tabir-i caizse köfte öyle bir akıyor ki, 2 porsiyon dahi yiyebilirsiniz.
Demem o ki,
Kırklareli köfte konusunda müthiş şanslı bir şehir. Şehrin her bölgesinde, İstanbul’da yiyeceğiniz en iyi köftenin daha iyisini bulabilirsiniz fakat kuşların bana ilettiği üzere şehirde Durak Köftecisi’nden daha iyi köfteciler de olabilir! Onu da belki bir dahaki bayramda keşfedebiliriz.
Lezzet: 9.5
Fiyat: 7.5 (130 – ya da 140 TL, güncel dolar kuru(26,03) ile 5.38 dolar)
L’ambiance: 7.5
Yemeğin Sonuna Yolculuk 