Ahmetbey Bahar Köftecisi

Ahmetbey, bir zamanlar Trakya’nın köfte üssüydü. Fakat bu durum son yıllarda değişti.

Rahmetli babamla memlekete gittiğimiz her bayram benim için yeni tatlar keşfetmek ya da en azından sevdiğimiz tatlara yeniden kavuşmak için müthiş bir fırsattı. Bayram sabahları herkesten önce uyanır, kahvaltı sofrası kurulmadan sevdiğimiz çorbacıya giderdik. Karnımızı doyursak dahi, annemin önderlik ederek kurduğu kahvaltı sofrasına da yer ayırmaya çalışırdık.

Annemin, babamın ve ağabeyimin yaşamlarının özellikle ilk ve gençlik yıllarını geçirdiği Kırklareli’nin Vize ilçesinde, ben sadece 1-2 sene yaşayabilmiştim. Onların aksine, bu kasabaya biraz yabancıydım. Hala da öyleyim, fakat son yıllarda Vize ile aramızdaki buzu eritmeye çalışıyorum.

Vize’de ilk öğrendiğim ve ailemiz için ritüel haline gelen şey ise Macır Hasan’ın tükürük köfteleriydi. Macır Hasan 2000’lerin başında, muhtemelen 70li yaşlarında, munis, tipik bir Tatar görünümüne sahip (Vize bir dönem Kırım Hanlarının sürgün yeriydi) bir köfte ustasıydı. Oğullarıyla birlikte işlettiği dükkanında çoğu zaman köfte yoğururken görürdüm kendisini. Köfte dağını muntazaman yoğurduktan sonra 1 gün dinlendirir, ertesi gün ise köfteler ızgara ile buluşurdu. Biz de, haftada en az 1 gün bu köftelerle hasret giderirdik. İlk kez o dönem, anne köftesi ve ticari kaygılarla hazırlanmış köfte arasındaki ayrımı keşfetmiştim. Bu anlamda Macır Hasan’ın köfteleri, benim için bir ilkti.

Macır Hasan’a ne oldu derseniz? Sanırım 2003-2004’lü senelere kadar yaşadıktan sonra vefat etti. Ardından, dükkanı oğulları işletmeye devam etti: Macır Hasan ve Oğulları adıyla. Ama tahmin edebileceğiniz gibi hiçbir şey eskisi gibi değildi.

Ailemizin, Macır Hasan’dan sonraki ikinci ve en önemli köfte durağı Ahmetbey Bahar Köftecisi olmuştu. Ahmetbey 30 dakikalık bir mesafede, Lüleburgaz’a bağlı bir beldeydi. Pınarhisar’ı geçtikten sonra Ahmetbey’e gelmek üzere olduğumuzu hatırlarım.

Bahar Köftecisi o zamanlar eski yerindeydi. Yani, Türkiye’de sıklıkla gördüğümüz şekilde, parayı bulunca mekanı sığ bir şekilde yenileyelim düşüncesinde henüz değillerdi. Tipik bir köfte salonuydu. Köfteyi kilo ile satıyorlardı ve acayip lezzetli manda yoğurtları vardı. Köftelerinde ise belki tuz dışında baharat veya başka bir malzeme yok gibiydi. Köfteler tabir-i caizse ağızda lokum gibi eriyip gidiyordu. Bu, daha önce yaşamadığım bir deneyimdi.

Rahmetli babam Ahmetbey köftesini çok severdi. Bir bayram günü, ikimiz arabaya atlayıp Ahmetbey’e köfte yemeye gelmiştik. Bahar Köftecisi kapalıydı, biz de o an açık olan başka bir köfteciyi denemiştik, orası da çok lezzetliydi.

Tabi bu anılar, neredeyse 20 sene önceye dayanıyor. Hayatta, hayatımda birçok şey değişti. Ahmetbey Bahar Köftecisine en son 2023 ayının Haziran ayında eşimle uğradık. Eşimin Ahmetbey köftesi ile ilk deneyimiydi, özellikle köftenin yağının sindiği kızarmış ekmeklerden çok zevk almıştı, köfteler de keyifliydi fakat ağzımıza bazen denk gelen sinir parçalarından, köftede bir özensizlik olduğunu da anlamıştık.

Ahmetbey Bahar Köftecisi artık eskisi gibi değil. Ağabeyimle konuştuğumda Ahmetbey içerisinde daha iyi alternatiflerin olduğunu öğrendim, umarım bir sonraki yazılarımda değinebilirim.

Lezzet: 7.0
Fiyat: 7.5 (1 kilo köfte 500 TL civarındaydı, güncel dolar kuru(29,09) ile 17.19 dolar)
L’ambiance: 6.0

Yorum bırakın